31 Mart 2016 Perşembe

4 Dakikada En Çok Hatırlanan Aday Olmak

Yaklaşık 10 yıldır insan kaynakları alanında çalışıyorum. Birçok kişiyle mülakat yaptım ve yapmaya da devam ediyorum. Aynı zamanda mülakat koçluğu ve performans koçluğu da yapıyorum. İş görüşmesine gidecek kişilere mülakat tavsiyeleri veriyorum. Şimdi size iddialı birşey söyleyeyim. Bazıları bana tamamen güvendiğini ve ben ne tavsiye edersem yapacağını söyler (gururum okşandı).


Gururumun okşanması beni hatırlamalarından geliyor. Tavsiyelerimin doğru olup olmadığı konusunda tartışabilirsiniz ama bence insanlar üzerinde bir etki bıraktığım tartışılmaz bir gerçek.


Herkesin hatırlanmak istediği şekilde unutulmaz olmanın sırrı nedir?


İster bir pano, reklam, konuşma, okul yazısı hazırlıyor olun veya yönetim kurulunda veya iş mülakatında birisinin sorusunu cevaplıyor olun, mesajınızı verirken içermesi gereken beş özellik var.


Eğer bu özellikleri dikkatli bir şekilde okursanız fark edeceksiniz ki bu özellikler insan aklının çalıştığı şekille ve de pazarlamanın doğasıyla örtüşüyor.


Kısa ve basit tutun. Antoine de Saint Exupéry bir keresinde demiş ki “Mükemmellik ekleyecek başka bir şey olmadığında değil, çıkarılacak bir şey olmadığında elde edilir.” Sade ve düzgün bir mesaj vermek ile gevezelik yapmak arasında büyük bir fark vardır. Sadece gerekli olan bilginin altını çizin. İnsanları gereksiz bilgiyi elden geçirmek zorunda veya onu anlamak zorunda bırakmayın.


Onların dikkatini çekin.  Eğer dikkatlerini veremiyorlarsa sizi hatırlayamazlar. Öncelikle onların dikkatini çekmeli ve o dikkati sürekli hale getirmelisiniz. Onların dikkatini toplamanın en kolay yolu düşünce şekillerini kırmaktır. Tipik olarak onları şaşırtmalısınız veya akıllarındaki paraziti bölmek için onların yakın bir sürede şaşıracağını düşünmelerini sağlamalısınız. Bir kere dikkatlerini çektiniz mi, onu sürdürmenin en iyi yolu onları meraklı tutmaktır.


Onların dilinden konuşun.  Konsept çok basit ama insanların yapması en zor olan şeylerden biri. Neden? Çünkü biz hayatta evrim geçirdikçe bildiğimiz şeyi bilmemenin nasıl bir şey olduğunu unutuyoruz. Mülakatçı olmanın nasıl birşey olduğu hakkında düşünmelisiniz. Aynı zamanda mülakatçılara uygun olan bilgi seviyelerini de sorabilirsiniz. Sorularının derinliğine ve içeriğine odaklanın. Ne tanımladığınızı gerçek anlamda göz önüne getirebilecekleri bir şekilde konuşun.


Onların size inanmasını sağlayın. Onların dilinde konuşmak bazen çok zor olabilir, onların size inanmasını sağlamak söylemekten daha kolaydır. Burada da samimiyet ve deneyim işin içine giriyor. Birisini kendinize inandırmanın birçok yolu var ama ben en direkt olana vurgu yapmak istiyorum. Detaylar ve istatistikler! Laf ebesi olmaktan ve bizim ilk prensibimiz özgün olmayı ihlal etmekten bahsetmiyorum. Demek istediğim nasıl yaptığınız, çözdüğünüz, yönettiğiniz veya bir şey sattığınız hakkında spesifik bilgiler verin. Onların gerçekten sizin durumu yaşadığınızı hissetmeleri için adım adım sürecini uygulayın.


Umursamalarını sağlayın. Ben insanların genel olarak iyi kalpli olduklarına ve de çoğu durumda yardımcı olmaya istediklerine inanırım, ama iş onların umursamasını sağlamak olduğunda hiçbir şey bencilliği geçmiyor. Onların umursamasını sağlamanın en kolay yolu mülakatçılara işe alımın onlara nasıl yarar sağladığını göstermektir. Tabii ki de sizi işe almanın şirketin işe yaradığının farkındalar ama daha spesifik bir etki yaratmak daha çok getiri sağlayacaktır. Örneğin bir üst yöneticiyle mülakattayken ona işe alınsaydınız becerilerinizin ve yeteneklerinizin nasıl onun günlük görevlerini rahatlatacağından ve onun da daha stratejik olan alanlara odaklanabileceğinden bahsedin.


Her zaman olduğu gibi, sizden bir şeyler duymayı çok isterim. Sizin hatırlanabilir olmak adına ipuçlarınız neler!?



4 Dakikada En Çok Hatırlanan Aday Olmak

28 Mart 2016 Pazartesi

İş Arama Süreci İçin İpuçları

Eğer çok kolay iş bulabilen dahilerin nasıl iş başvurusu yaptıklarını ve iş arama sürecini bilmiyorsanız, iş arama süreci sizin için sıkıcı, bunaltıcı ve uzun süreli bir proje olabilir.


Bu ipuçlarını iş arama sürecinde kullanın! Mükemmel sonuçlar alacaksınız.


İş arama sürecinde nelere dikkat etmeliyiz?


Açık ve öz bir sunuma sahip olun.


Ne bildiğiniz değil, kimi tanıdığınız önemlidir ifadesini hiç duydunuz mu? İş bağlantıları kurmak iş arama sürecinde özellikle ayrı bir önem taşır ama size referans olmasını istediğiniz insanlar için bunu kolaylaştırmanız lazım. Aradığınız iş ve neden bu işe uygun olduğunuzu “düşündüğünüz”  kısa ve öz bir ifade hazırlayın. Örneğin “Finans sektöründe bir şey yapmak istiyor olabilirim. Veya muhasebe” demek doğru bir yol değildir. Karşınızdaki kişi size yardım edemez. Diğer taraftan “Fortune 500 şirketlerinden birinde güçlü analitik becerilerimi kullanabileceğim üst seviye bir finans pozisyonu arıyorum” demeniz dinleyiciye sizin ne aradığınızı tam olarak anlatır ve böylece size yardım edip edemeyeceğini bilir.


Yapılan en büyük hatalardan biri de, şu kadar ülke gezdim şu kadar yerde bulundum ifadeleridir. Nerelerde olduğunuzdan ziyade nereye gittiğiniz hakkında bilgi verin. iş arama sürecine girmenizin sebebi geleceğinizle ilgilidir, geçmişiniz değil. Bu yüzden özgeçmişinizde, ön yazınızda ve mülakatlarda sahip olduğunuz değil sahip olmak istediğiniz pozisyonlardan bahsedin. Örneğin LinkedIn profilinizde başlık olarak şu anki işinizi kullanmayın, onun yerine sahip olmak istediğiniz işi yazın.


Dikkatinizi verin.


İşe alım yöneticileri insanları küçük şeylerden dolayı elerler.  Başvuru sırasında bir soruyu kaçırdıkları veya ön yazılarında yazım hatası olduğu için iş başvurularını reddederler. Bunu kötü olduklarından, ya da detaylara odaklanan zeki çalışanlar aradıklarından yapmazlar. Aslında şirketlerin dikkatini vermeyen insanları ayıklamak için başvuru sürecinde çok spesifik şeylerden geçmesini beklemeleri duyulmamış bir şey değildir. ( Örneğin ön yazıda istenen bir bilgi parçası veya mailde spesifik bir satır gibi.) İş ilanlarını ve başvuruları tamamen okuyun, bütün istenen bilgiyi verin ve en iyi ilk izlenimi yaratmak için gönderdiğiniz şeyleri heceleme ve yazım yanlışı olmaması için üç kez kontrol edin.


Çeşitli  yerlerdeki iş listelerini kontrol edin. Linkedin veya Xing gibi büyük iş sitelerinde takılı kalmayın, size veya sektörünüze uygun işler için iş bulma kurumu panolarını ve kar amacı gütmeyen kuruluşların iş panolarını inceleyin. Daha küçük iş panoları ve siteleri daha az ziyaretçi çeker bu sayede listelenen iş için daha az rekabete sahip olabilirsiniz. İş aramak için kullandığınız zamanı minimize etmek adına web arama motorunu kullanın.


Organize olun.


Eğer birden çok işe başvuruyorsanız özenli bir şekilde organize olun. Daha sonradan bilmeniz gereken detayları yazın, örneğin iş ilanını nerde gördüğünüz, ne zaman başvurduğunuz, ne zaman iletişime geçtiğiniz, ne zaman takipte kaldığınız, şirketten kiminle konuştuğunuz vs. gibi. Bu olabilecek her şeyi yakından takip etmenizi garantiler ve sizi daha sonra olabilecek utanç duygularından kurtarır.


Takvime bağlı kalın.


İşsiz olun, iş arıyor olun, full time çalışıyor olun veya  bir değişiklik arıyor olun; kendinize iş arama süreci aktiviteleri için basit bir takvim yapın ve ona ayak uydurun. Kendinize haftalık olarak başvurmanız gereken bir iş sayısı veya mail göndermeniz gereken kişilerin sayısını haftalık amaç olarak belirleyin. Bu sayede nasıl ilerleme kaydettiğinizi görebilirsiniz. Mükemmel işe ulaşamamış olsanız bile…


Sosyal medya denetimi yapın. Sizi işe almak isteyen bir işe alım uzmanı gibi davranın ve kendinizi Google’layın. Arama sonuçların neyin çıkacağını bilin ve profesyonel olmayan bütün adımları kaldırın. Dikkatli bir şekilde bütün sosyal medya hesaplarınızı inceleyin. Facebook’taki gizlilik ayarlarınızı kontrol edin ve özel fotoğraflarınızın ve durum güncellemelerinizin gözükmediğinden emin olun. LinkedIn profilinizi optimize edin böylece potansiyel işverenler sizi kolayca bulabilir. Sosyal medya iş arama sürecinde çok önemlidir. Özellikle yoğun bir iş arama süreci içindeyseniz gözünüzden kaçan çok fazla detay olabilir. Ancak bu detayların birçoğu sosyal medyadakiler kadar önemli değildir.


Hazırlıklı olun.


Bir iş arama sürecine girdiğinizde aynı zamanda ek olarak ihtiyacınız olabilecek teminatları toplamaya başlayın: her bir iş başvurusu için kolayca şekillendirebileceğiniz bir özgeçmiş ve ön yazı taslağı hazırlayın, istenirse diye referanslarınızı toplayın.


Hatırlanmaya değer olun.


Zayıf bir izlenim oluşturabilecek şekilde fazla açılmayın ama hatırlanmaya değer olun. Mülakat sırasında sormak için sorular hazırlayın ve sorun; mülakat sırasında ilgi çekici hikayeler anlatın ve kişiliğinizi renklendirilmiş aksesuarlarla parlak bir şekilde anlatın veya bir teşekkür notu gönderin. Saçında mavi boya olan tanıdığım genç bir kadından girmek istediği iş için saçındaki mavi boyadan vazgeçmesi istenmişti ama daha sonra ikinci mülakata çağrıldı ve onu saçından dolayı hatırladıkları için bir moda dergisinde işe girdi.


Masaya birşeyler koymalısınız.


Bir iş arama sürecine girdiyseniz size bir tavisyem var. İş mülakatında “evrak çantası tekniğini”  kullanın. Mülakattan önce şirketin en çok zorlandığı problemlerinden birini nasıl çözebileceğinize dair bir teklif hazırlayın. Mülakat sırasında evrak çantanızdan teklifi çıkarın ve uzmanlık alanınızı, yeteneklerinizi ve hazırlığınızı gösterin. Bu teknik bütün iş tipleri için işe yaramaz ama yaradığında büyük bir pozitif izlenim yaratacaktır.



İş Arama Süreci İçin İpuçları

27 Mart 2016 Pazar

Görüntülü CV Hazırlama Teknikleri

İş arıyorsanız ve başvurmayı düşündüğünüz sektörde yüzlerce, belki de binlerce adayın arasında nasıl fark edilebileceğinizi bilmiyorsanız işte size yıldız gibi parlayabileceğiniz bir fırsat: Görüntülü CV, bir diğer deyişle Videolu Özgeçmiş.


Görüntülü CV Nedir?


A4 kağıdına yazılan, fotoğraflı özgeçmişler ile başvuru yapmaya zaten uzun yıllardır alışığız. Buna bilgisayarın hayatımızın vazgeçilmezi olduğu yıllardan sonra Word formatında hazırlanan özgeçmişler eklendi. 2000li yıllarda da artık belli başlı İK sitelerinde hazırladığımız özgeçmişlerimiz ile başvurular yapıyoruz.


Bu özgeçmişlerde eğitim, kariyer ve referanslar gibi pek çok bilgiyi belirtebiliyoruz. Ancak, bu özelliklerimiz rakiplerimizin önüne geçebilmemiz için yeterli mi? Örneğin, aynı pozisyon için başvuruda bulunmuş iyi üniversitelerden mezun, kurumsal firmalarda çalışmış, B sınıfı sürücü belgesine sahip onlarca, belki yüzlerce adaydan farklı olarak güler yüzlülüğümü, Türkçeyi düzgün kullanışımı ya da mimik ve jestlerim ile ses tonumu yansıtabiliyor muyum? Hayır! Peki, henüz ön görüşmeye çağrılmadan, onca aday arasında bu karakteristik özelliklerimi ve özgüvenimi işverene nasıl gösterebilirim? Tabi ki Görüntülü CV ile.


Görüntülü CV önemli bir husus. Bence tam manasıyla bir “altın vuruş” etkisi yapabilme şansı veriyor. Bu nedenle, artık elektronik CV lerin yetersiz kaldığı günümüzde, her adayın bir de görüntülü CV hazırlaması gerekiyor. Bu hem işveren açısından tam olarak nokta atışı yaparak aradığı adaya daha çok yaklaşmış olabilmesini sağlayarak gereksiz görüşmelerle vakit kaybetmesini önlüyor, hem de adayların yazı ile aktaramadığı kişisel özelliklerini işverene ulaştırmasına yardımcı oluyor. Yani çift yönlü bir fayda sağlıyor. Peki ama, bu teknolojiyi nasıl doğru kullanmalıyız?


Görüntülü CV de mutlaka belirtmemiz gereken bazı başlıklar var. Bunları şöyle sıralayabiliriz:


  • Ad, soyad

  • Doğum tarihi ve yeri / yaşadığınız şehir

  • Mezun olduğunuz okul ve diğer eğitim bilgileriniz (kısaca okul, kurs ve sertifika adları)

  • İş tecrübenizin süresi ve çalıştığınız sektörler (varsa çalıştığınız kurumsal firmalardan örnekler)

  • Özel yetenek ve becerileriniz (zorunlu değil)

  • Kariyer hedefleriniz (Önemli!)

Bu başlıkları mümkünse azami 1 dakikalık bir video çekimi ile hazırlamalısınız. En önemli kısmı sondaki kariyer hedefleriniz kısmıdır, çünkü diğer bilgiler zaten yazılı özgeçmişinizde yer almaktadır. Görüntülü Cv nin bir nevi kapak yazısı niteliği taşıması gerekmektedir. Bu nedenle, çalışmayı hedeflediğiniz sektör ve pozisyonlarla ilgili net bilgiler vermeli, mülakatlarda sıklıkla sorulan Şu kadar sene sonra kendinizi nerede görüyorsunuz? benzeri sorulara bir yanıt olarak da ilerlemeyi hedeflediğiniz kariyer planınızdan kısa ve net bir biçimde söz etmeniz yerinde olacaktır.


Yapacağınız konuşmayı, ifadelerinizi ve mimiklerinizi mümkünse kaydetmeden önce ayna karşısında bir süre çalışarak, abartısız ve doğru olduğunu hissedene dek pekiştirin. Önemli bir husus da, videoyu nerede ve nasıl çekeceğiniz. Kesinlikle arka fonda dikkat çekecek herhangi bir öğe bulunmayan, mümkünse düz bir duvar önünde, izleyen işverenin yalnızca size odaklanabileceği bir ortam bulun. Ortamın çok aydınlık ya da loş olmamasına da dikkat edin.Tamamen sessizliğin hakim olmasına da dikkat edin. Fonda çalan müzik, TV sesi, eş, dost akraba muhabbeti veya sokaktaki trafik sesinin olmamasına özen gösterin. Yüz yüze gerçekleşen mülakatlarda giyeceğiniz bir kıyafet tercih edin. Saçlarınızın, makyajınızın, tıraşınızın görüşmeye uygun olacağını düşündüğünüz formda olması da mühim. Videoyu kaydederken ses tonunuz ne çok yüksek ve coşkulu, ne de çok kısık ve çekimser olmalı. Abartılı gülücükler ve şen kahkahalar günlük hayatta size yakışıyor olsa da, görüntülü CV de sizi ilk kez izleyecek olan işveren adayınıza pek sevimli gelmeyebilir.


Tüm notlar alınmış, giyinilip hazırlanılmış, sessizlik ve konsantrasyon sağlanmış, yapacağımız konuşmaya hakim ve kendimizden emin olarak artık görüntülü CV mizi kaydetmeye hazırız. Bu kaydı cep telefonumuz, kameramız, web kameramız ile rahatlıkla gerçekleştirebiliriz. Yalnız, kayıtların .avi, .mpeg formatlarında ve azami 3 MB boyutunda olmasına özen gösterin. Bu şekilde hem yükleneceği sitede sorun çıkmayacak, hem de e-posta ile gönderilecekse boyut aşımı ile ilgili sorun yaşanmayacaktır.


Veee Action!


Kaydınızı tamamladınız. Önce izleyerek kontrol ettiniz. Baktınız ki gayet güzel olmuş, artık İK sitesindeki özgeçmişinize ekleyebilir, bloğunuza koyabilir, e-posta ile yapacağınız başvurularda kullanabilirsiniz. Kısacası, internet üzerinden yapacağınız tüm iş başvurularında artık görüntülü CV nizi kullanabilirsiniz. Kendinizi yeteri kadar iyi ifade edebildiyseniz, emin olun ki başvurularınıza eskisinden çok daha hızlı ve olumlu dönüşler  gelecektir. Ne de olsa artık diğer adaylardan bir adım öndesiniz. Kolay gelsin, şansınız bol olsun.


 



Görüntülü CV Hazırlama Teknikleri

26 Mart 2016 Cumartesi

Kendine Yatırım Yapmak

Profesyonel becerileri ilerletmek günümüzün rekabet ortamında kendinize yapabileceğiniz en iyi yatırımlardan birisidir… Kendine yatırım yapmak iş hayatında yapacağınız en iyi şeydir.


“Yatırım” kelimesi genel olarak finansal yatırımları akla getirir. Ve kendine yatırım yapmak- birinin kendisine yatırım yapması- ev, sağlık, tatil vs gibi şeyler olabilir. Ama benim için “kendine yatırım yapmak” becerileri geliştirmek ve sürekli güncel kalmak için onları ilerletmektir.


Kendine yatırım.


Genel olarak “eğitim ve gelişim” kişinin çalıştığı kurumda yaptığı işle ilgili sorumlu olması gibi algılanır ama bence bu doğru değil. Profesyoneller olarak bizler  şirketin eğitim ve gelişim programına aldırmadan kendi becerilerimizi geliştirmek için “kişisel-zamanımızı” ve “kişisel-paramızı” yatırmalıyız.  Yani kendine yatırım yapma anlayışını kavramalıyız.


Yeni şeyler öğrenmek ve kendine yatırım yapmak şirketin sponsorlu programlarıyla mümkün olmayabilir. Sosyal ve dijital medya bunun harika bir örneğidir. Günümüzde hepimiz bu konuda acemiyiz. Bu sebepten dolayı profesyonel bir anlayışa sahip olan kişiler, kursa giden veya bir konferansa katılan iş arkadaşlarından daha iyi donanımlara sahip olur.


Bugün kurumlar çalışanların öğrenim girişimlerini desteklemeye çalışıyor. Yüksek lisans veya doktora yapmak için kurumdan ayrılmalarına destek bile oluyorlar. Birçoğu çalışanlara kendi eğitim takvimlerini hazırlamalarına izin veriyor.


Eğer siz kurumunuzun politikalarına göre değil de, kendi becerilerinizi daha çok geliştirmek isteyenlerdenseniz o zaman kendinize sahip çıkmanın vakti geldi. Kendi sermayenizden harcayın ve sizin için kurumun eğitim gündemine uygun olmayan konferansa gitmek için izin alın. Bir teknoloji konferansına katılan bir pazarlama profesyoneli veya dijital medya konferansına katılan bir teknoloji profesyoneli benim aklıma gelen örnekler. İzin günü almak bir yana dursun. “Kendine yatırım yapmak” diyorum ya, katılım parasını ödemek zorunda bile kalsanız bu sizin için iyi birşeydir.


Eğitime yapılan herhangi bir yatırım profesyonel olarak sizin değerinizi arttırır. Sizin yeni konsept ve gelişimlerle ; teknolojilerle, dijital medyayla veya yeni müşteri görüşleriyle iletişimde kalmanızı sağlar. Bu ayrıca şirket dışında ve içinde çevre yapmanızı ve dünyada neler olduğunu öğrenmenizi sağlar. Çalışma alanınız dışındaki örnekler genel olarak kendi çalışma alanınızla iç içe geçen yeni düşüncelerdir.


İK Yöneticilerine ve işletmelere, kurumların eğitim programları için ‘’ortak ödeme’’ metodolojisini öneriyorum. Çalışanların eğitim kurumu ücretinin %5-%10’u arasında bir rakamını ödemesini sağlayın. Bu ücretsiz programlara kendilerini kaydettiren çalışanların öğrenmeye istekli olduğunu gösterir. Ortak ödeme mekanizması aslında bir bağlılık yaratan mekanizmadır. Ortak ödemeden sonra davranışsal ekonomikler katılımcıların aşırı bir şekilde katılımcı olduğunu ve programı en iyi şekilde bitirdiğini ortaya koyuyor. Böyle katılımcılar bütün katılımcılar için eğitim seanslarının seviyesini yükseltir. O aşamadan sonra “ben burada olmak istemiyorum, patron beni buraya zorla gönderdi” lafı olmaz. Bunun radikal bir karar olduğunun farkındayım ama eğitim programlarının etkinliğini arttıracağı bir kesin.


Aşağıdaki maddeler önümüzdeki 12 ay için eğitim hayatınızı ele almanızı sağlayacak birkaç öneridir. Bu sorulara kişisel “eğitim takviminize” bakarak cevap verin:


  • Mevcut rolünüz için becerilerinizi geliştirmeniz gerekiyor mu yoksa yeni bir şey mi öğrenmek istiyorsunuz? Odaklanmak istediğiniz bölgeleri tanımlayın.

  • Uzun dönemli bir eğitim programı için kendinize  ne kadar zaman adamanız gerektiğine dair ev durumunuz ve ofis sorumluluklarınıza dair nesnel sorular sorun. Cevap size online bir kurs mu, sınıf öğrenimi mi veya ikisini birden mi yapmanız gerektiğini gösterecektir.

  • Süpervizörünüz ve İK takımı ile takviminizi tartışın, ne kadar destekleyici olduklarını gördüğünüzde şaşıracaksınız.

  • Katılmak istediğiniz seminer ve konferansları tanımlayın ve eğer ofis destek vermezse o zaman izin günlerinizden çalın. Kurumlar konferanslara yılda sadece iki üç gün ayırmak isteyebilirler. Bu durumda daha fazla katılım için kendi izin günlerinizden feda edip, kendinize yatırım yapın.


Kendine Yatırım Yapmak

20 Mart 2016 Pazar

Deming ve 5 Yönetim Kuralı

Bugün bile, ölümünden 23 yıl sonra, William Edwards Japonya’da tanrı gibi görülüyor. 


Deming İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Japonya’nın küresel bir güç merkezi haline gelmesine yardım etmiş ve de Japon iş dünyasına kaliteli yönetimi öğretmiş bir Amerikan mühendistir. Çalışanların şirketlerinden değil, yöneticilerinden ayrıldığı söylenir.


2016 yılında birçok insan kötü yönetimden dolayı işlerini bırakacak. Deming’s in yönetim için olan felsefesi bu yılda bile ihtiyaç duyduğumuz şey.


1 – Eğlenceyi işe geri döndürün.


Eğlenceyi İşe Geri Döndürün


“Egemen olan yönetim sistemi iş yerinde eğlenceyi yok etti.’’ 


Birçok insan ofise işten daha fazlası için gelir. Ofis hayatının sosyal açısı da çok önemlidir. Evden çalışan insanların çoğu yalnızlıktan şikayet ederler. Yani, bir yönetici olarak, asık suratla dolaşmayın ve memnun edici, davetkar bir örnek olun. Bir gülümseyin, pozitif tavır gösterin, ofis içi sohbetlere davet edin ve de çalışanların refahı için gerçek bir çaba gösterin.


2016 yılında korku bir çalışma tarzı olamaz. İnsanların zorbalık gördüğü eski yönetim şekli artık kabul edilmiyor. İnsanlar işte sadece eğlence değil aynı zamanda saygı da arıyorlar. Kimsenin uzun dönemli istihdam edileceği garanti edilemese de herkes saygıyla muamele görmeyi hak ediyor. Bu bilgiyi paylaşmak, insanların kendilerine minnettar kalındığını bilmesi ve destek sunduklarını bilmelerinden geçiyor. Çalışanların işi bırakmalarının bir sebebi de saygı eksikliğidir-çoğu durumda yönetim kısmında.


2 – İnsanlara işe gelmeleri için bir sebep gösterin.


“Başka bir dünya yaratmak için buradayız.”


Anketler insanların ofise gelmelerinin tek nedeninin para olmadığını göstermeye devam ediyor. İnsanlar dünyada bir fark yaratmak istiyor. İşi yapmak, somut sonuçlar elde etmek, müşterilere yardım etmek ve pozitif etki bırakmak istiyorlar.


Çalışanlara en olağan işlerden en sıradışı işe kadar bir çizgi çekin ve de daha iyi bir dünya yaratmak için neden bunların yapılması gerektiğini anlatın. Geri bildirim ve sonuçları da paylaşın ki çalışanların fark yarattığını gördüğünden emin olun.


3 – Çalışanları bekletmeyin.


“Yöntemsiz bir amaç işkencedir.’’


İşlerinin ilk haftasında angarya işlere hapsedilen genç çalışanlar tanıyorum. Bir şeyleri yapmaları isteniyor ama hiçbir yöntem verilmiyor. Hepimiz iyi bir iş çıkarmak ve işimizden gurur duymak isteriz. Yönetici olarak rolünüz her yeni işe alınan insanı hoş karşılamak, öğrendiğiniz kişisel deneyim ve dersleri paylaşmak ve kılavuzlardaki şirketin önerilen metodolojisini paylaşmak. İnsanları tahmin etmeye bırakmayın. Böyle yapmak başarısızlığa yol açar. Deming bunun tamamen işkence olduğuna inanır.


2016 yılında lafla peynir gemisi yürüten değil çalışanlara gerçekten yardım den bir koç olun. Kendinize patron demekten ve öyle görülmekten kaçının. Öğretmen olun, hoca olun, insanların başarmasını isteyen kişi olun. Takımınıza “sizin başarmanızı istiyorum” deyin. Yönetici olarak başarınız tamamen takımınızın başarısına bağlı.


Bir kere işlerin yapılması için insanlara yol gösterdikten sonra onların gelişim için önerilerde bulunmasına izin verin. Ama her şey yol göstermeyle başlar.


4 – Sorumluluğu sonuna kadar verin.


“Kalite herkesin sorumluluğudur.’’ 


Kaliteyi önemseyen tek kişi siz değilsiniz. Takım üyelerinizin her biri güzel şeyler yapmak istiyor. Yüksek kalite ile anılmak istiyorlar. O yüzden insanlara her bir görevi yaptıklarında söz konusu olanın onların itibarı olduğunu hatırlatın.  Onlara bağlılığın size karşı değil kendi işleri ve kendilerine karşı olması gerektiğini anlatın. Yapabildiğiniz kadar işlerin doğru yapılması ve kalite için sorumluluk alınmasını sağlayın. Daha sonra herkesi kendilerine verdikleri sözlerden sorumlu tutun.


5 – Yeniliğe teşvik edin ve kutlayın.


“Yenilik üreticiden gelir, müşteriden değil.’’ 


Bir düşünce ekonomisinde çalışıyoruz. 2016’da her şirket en küçüğünden en büyüğüne kadar birer teknoloji şirketidir.


Hiçbir müşteri hiçbir zaman ampul, iPad veya diğer birçok icadı istemedi. Yenilik sadece iyi bir şey değil. Bugünün iş dünyasının her şeyi. Düşünceleri, bir şeyleri yapmanın yeni yollarını ve yeni hizmetler için olan önerileri teşvik edin, onlara olanak verin ve ödüllendirin. Bugün çalıştığım şirket eski bir çalışanın önerisiyle doğdu. Müşteri hizmeti 2016 yılında satış öncesi, satış sırasında ve satış sonrasında müşterileri memnun edecek şekilde şaşırtmayı hedefleyen bütün şirketler için yenilik için özel bir alan olacak.

Deming yeniliğin rekabetçi çağın bir numarası olacağını yıllar önce biliyordu.


Deming sadece Japonya’ya danışmanlık yapmadı. Ford Motor Şirketi dahil olmak üzere Amerika’da büyük kurumlar tarafından da işe alınmıştı. Ama Ford, Deming’in kalite hakkında vaaz vermektense yönetim sorunlarını tartışmasından dolayı şoka girmişti. 


Deming Ford’a problemlerin %85’inin tepedeki kötü pratik ve tavırlardan kaynaklandığını söyledi. Bu Ford’un duymak istediği şey değildi ama şirket dinledi ve öğrendi.


Bir yönetici olarak size rapor verenlerin ve müşterilerinizin yaşamlarını geliştirmek adına eşsiz bir şansa sahipsiniz.


İşin gerçek anlamını geri getirin. Kişisel sorumluluk hakkında tavsiye verin. Yeniliğe teşvik edin.



Deming ve 5 Yönetim Kuralı

19 Mart 2016 Cumartesi

Kariyer Hedefleriniz Ne Durumda?

Yeni yıla girdiğimiz gün daha dün gibi ama hiç farketmeden iki ay geçti. Sürenin nasıl geçtiğini anlamadık ve insanlar doğal olarak 2015’in sonunda aldıkları yeni yıl kararlarından bahsetmeye başlıyor. Yani 2015’in sonunda üzerinde çokça düşündüğümüz, 2016 hedeflerimiz doğrultusunda ilerliyor muyuz? Aslında ben şunu merak ediyorum: kariyer hayatınız için ne hedeflediniz ve şu an kariyer hedefleriniz ne durumda?. Kariyer hedefleriniz için bir şeyler yapıyor musunuz?


Bu yazıyı kaleme almamın sebebi size kariyer hedeflerinizi gerçekleştirebilmeniz için birkaç ipucu vermektir. 2016 yılında gerçekten neye odaklanmanız gerektiğini bilmek ister misiniz?


İşte size kariyer hedefinizi gerçekleştirebilmeniz için dört yol.


1 – Özgün olun.


İşiniz için veya hobileriniz için ne yapıyorsanız yapın mutlaka özgün olmanız gerekir. Benim bir zamanlar çalıştığım şirketin endüstrideki liderlerden biri olarak öne çıkmasının nedenlerinden biri de benim her gün sosyal medya kullanıyor olmamdı. Yaratıcı dünyada bir şeyleri başarılı yapan tetikleyici noktaları anlıyorum ve ayrıca Snapchat ve Instagram gibi platformların içeriğini anlıyorum. 135 bin tweetimin içinden benim atmadığım bir tane bile yok.


Yani, ister Instagram veya Snapchat veya facebook gibi bir şey olsun, özgün içerik yazın. Diğer insanların ne söylediğini unutun ve yapın. Katılım sağlayın.


2 – Akşam 7 ve Gece 2 arasını gözden geçirin.


Ben bir zamanlar akşam saat 7 ve gece 2 arasındaki zamanda inanılmaz şekilde kitap okuyordum ve neredeyse yemek yemeye bile vakit bulamıyordum. İster finansal işler ister yaratıcılık üzerine çalışma olsun, akşam 7 ve gece 2 arasındaki zamanı gözden geçirmeniz gerekir. Hayatınıza mutluluk veya eğlence getirebilecek baka bir pratik yol olmadığını düşünüyorum.


Ben bazı şeyler hakkında fazlaca pratiğimdir. Bu, insanların benden beklediği şey olmayabilir ama bu “benim”. Mesai saatinin bittiği ve de uykuya daldığınız saatler arasındaki zaman harika şeyler başarabilmek adına beyaz bir boşluktur. Bu ister ofiste geç saatlere kalarak kariyerinizde ilerlemek olsun, ister eve gitmek ve bloğunuzda yazmak veya Facebook hesabınızda bir şeyler yapmak olsun, bu zamanı 2016 yılında daha zeki bir şekilde kullanın.


3 – Öz farkındalık.


Son 16 aydır ve kişisel olarak bütün hayatım boyunca bu amaç için özellikle uğraşıyorum. Ben öz farkındalığın bir insanın sahip olabileceği en iyi şey olduğuna inanıyorum. Öz farkındalığın nasıl bulunacağını bu sene denedim, bu makale dışında eğer bunu kendi 2016 önceliğiniz yaparsanız daha mutlu ve başarılı olursunuz. İnanın bana!


4 – Şikayet etmek hiçbirşeyi çözmez.


Negatif olmak, bardağın yarısını boş görmek ve şikayet etmek insanoğlunun kesinlikle en büyük zaman israfı yaptığı şeylerdir. İster terapi ile ister alışkanlığı yok etmek gibi yöntemlerle olsun, artık kariyer hayatınız için şikayet etmeyi bırakın. Sistematik olarak: Pozitif yayınlar dinleyin. Meditasyon yapın. Daha az şikayet etmenize neden olabilecek ne varsa yapın… Bu gerçekten başarıya ulaşmanızı hem profesyonel hem de kişisel anlamda sağlayabilecek şeylerden biri. Bunu listeye koymasaydım olmazdı.



Kariyer Hedefleriniz Ne Durumda?

17 Mart 2016 Perşembe

7 Mart 2016 Sertifika Sınavı Sonuçları ( 29 Şubat Başlangıç Tarihli Eğitim )








6 Mart Şubat 2016 tarihinde uzaktan eğitim sistemi üzerinden yapılan sertifika sınavına 6882öğrenci katılmıştır.


Sertifika sınavında başarılı olan öğrenci sayısı 2791, kopya çektiği tespit edilerek sınavı iptal edilen öğrenci sayısı ise 47’dir. ( Bu öğrencilerin kayıtları UZEM’den silinmiştir.)




Sertifika sınavında başarılı olan öğrencilerin sertifika kodları sınav sonuç listesinde ve aşağıdaki bağlantılarda yer almaktadır.


Başarılı olup resmi sertifika almak isteyen öğrenciler sertifika başvurusunda bulunabilir.














Sınav Sonuçları

BURAYA TIKLAYINIZ







Sertifika Başvuru Formu

BURAYA TIKLAYINIZ


















Başarı Sertifikası Siparişi


49₺ + 10 ₺ Kargo Ücreti


Başarı sertifikası katıldığınız eğitimde yapılan sınavı tamamlayarak başarılı olduğunuzu belgelemektedir. Bu belge de sahteliği önleyici tedbirler bulunmaktadır. Sertifika üzerinde soğuk damga, mühür ve imza bulunmakta ve kişiye özel hazırlanmaktadır. Ayrıca sertifika kodu da bu belgede yer almaktadır.


  • Ücrete tabidir. ( 49₺ + 10 ₺ Kargo )

  • Başarılı olduğunuz her eğitim için ayrı ücretlendirilir.

  • Süreye bağlı değildir. İstenilen zaman alınabilir. Kazanılmış haktır.

  • Kapıda ödeme yöntemiyle gönderilmektedir. ( Nakit ve Kredi Kartı )

  • İstanbul için 1 gün, İstanbul dışı maksimum 3 gün içerisinde teslimat sağlanır.

  • Sertifikanın üzerinde not yazmamaktadır.

  • Tüm özel ve kamu kurumlarında geçerlidir.

  • Yarı İngilizce yarı Türkçe’dir.

  • Uluslararası geçerliliği mevcuttur.




















Örnek Sertifika





Örnek Sertifika















Asuman Deniz adlı öğrencimizin ofisinden bir kare. Başarılarının devamını dileriz.


İstanbul İşletme Enstitüsü (@iienstitu) tarafından paylaşılan bir fotoğraf ()













Başarılarınızın devamıni dileriz @ezgituraneli


İstanbul İşletme Enstitüsü (@iienstitu) tarafından paylaşılan bir fotoğraf ()












Başarılarınızın devamını dileriz. @elifsavaskan


İstanbul İşletme Enstitüsü (@iienstitu) tarafından paylaşılan bir fotoğraf ()













Başarılarınızın devamını dileriz @ayllinyillmaz


İstanbul İşletme Enstitüsü (@iienstitu) tarafından paylaşılan bir fotoğraf ()












Başarı Sertifikası İle İlgili Sık Sorulan Sorular

Başarı sertifikası nedir?


Başarı sertifikası uzaktan eğitimde başarılı olan adayların başarılarını belgelemek amacıyla kullanabilecekleri onaylı belgedir.


Bu belge özel olarak hazırlanmaktadır ve ücrete tabidir. Sertifika üzerinde sahteliği önleyici uygulamalar bulunmaktadır. İstanbul İşletme Enstitüsü soğuk damgası ve mühür uygulanmaktadır.


Başarı sertifikası ücretli mi?


Başarı sertifikası ücretlidir. Bu belge özel olarak hazırlanır. 49 TL + 10 TL kargo ücretiyle belgenizi alabilirsiniz.


Başarı sertifikası almak zorunlu mu?


Hayır hiçbir zorunluluk yok. Sertifika kodu alarak başarınızı ispatlayabilirsiniz. Tamamen özel isteklere cevap verebilmek için bu uygulama hazırlanmıştır.


Neden bu kadar pahalı?


Baskı maliyetleri, damga ve mühür tahmin ettiğiniz gibi hafif değil. Sertifikanızın bir örneği de bizde saklandığı için baskı ve depolama maliyetleri artmaktadır.


Sertifikanın hazırlanmasında önemli özeni gösteriyoruz. Ücretsiz katıldığınız bir eğitim için aslında pek de pahalı değil. Katıldığınız eğitimi farklı bir kurumda en 400 TL ödemeniz gerekir.


Sınavda başarılı oldum. Sertifikamı nasıl alabilirim?


Bunun için sertifika başvurusu yapmanız gereklidir.


Başvuruyu buradan yapabilirsiniz.


Sertifikayı mail olarak alamaz mıyım?


Bu şekilde alacağınız bir belge hiçbir resmilik taşımayacağı için geçersizdir. Enstitümüz bu şekilde bir belge gönderimi yapmamaktadır


Sertifikayı istediğim zaman alabilir miyim?


Sertifikanızı dilediğiniz zaman alabilirsiniz. Herhangi bir süre sınırı yoktur.


Sınavda 100 alanlara ücretsiz veriliyor mu?


Hayır. Zaten ücretsiz sertifika kodu veriyoruz. Bunu kullanabilirsiniz. Belge halinde istiyorsanız ücret ödemelisiniz. Zaten ödediğiniz ücret de belgenin gideri. Kar amaçlı değiliz.


Kargoyla mı gönderiyorsunuz?


Sertifika başvurusu yaptıktan sonra kapıda ödeme yöntemiyle göndermekteyiz. Nakit ya da kredi kartıyla ödeme yapabilirsiniz.


Ne kadar sürede elime ulaşır ?


Sertifika talep formunu doldurduktan sonra sertifikanız ortalama 2-3 iş günü içerisinde adresinize teslimatı yapılır.


Nasıl bir pakette gelecek ?


Sertifikanızı özel kalın zarflarımızın içerisinde göndermekteyiz. Belgede herhangi bir yıpranma ve ezilme olmasını istemeyiz. Seçtiğimiz zarflar tahrifat oluşmasını önlemektedir.


Ödemeyi nasıl yapacağım?


Sertifikanızı kapıda ödeme yöntemiyle göndermekteyiz. Nakit ya da kredi kartıyla ödeme yapabilirsiniz.


Evde yoksam başkasına teslim edilebilir mi ?


Kargo geldiğinde evde değilseniz, aile üyelerinizden birine teslimat yapılır.


Kargo ücreti ödemek istemiyorum. Kurumunuzdan gelip alabilir miyim?


Sertifikalar matbaadan kargoya verilmektedir. Matbaadaki görevlilerin teslim etme yetkisi bulunmamaktadır. Bu sebeple yalnızca kargoyla gönderim yapmaktayız.


Sertifikada eğitim süresi olarak ne yazmaktadır?


Sertifikada 22 saat eğitim alındığına dair ibare yer almaktadır.


Sertifikada uzaktan eğitim yazıyor mu?


Hayır yazmamaktadır.


Sertifikada aldığım not yazıyor mu?


Hayır yazmamaktadır.


3 eğitimde başarılı oldum. Hepsini aynı kargoda alabilir miyim?


Aynı anda istemeniz halinde tümünü aynı kargo poşeti içerisinde alabilirsiniz.


Birden fazla eğitimde başarılı olduğumda hepsi için tek sertifika ücreti mi ödeyeceğim?


Hayır, her bir sertifika için 49TL ödeyeceksiniz.



Sertifika Koduyla İlgili Sık Sorulan Sorular

Sertifika kodu almak için ne yapmam gerekli?


Sertifika kodu alabilmek için eğitime başvuru yapmalı, eğitime katılmalı ve sınavda başarılı olmalısınız.


Sınava girmeden sertifika kodu alamaz mıyım?


Sınavda başarılı olamayan adaylara sertifika kodu ya da başarı sertifikası kesinlikle göndermiyoruz.


Sertifika kodu nedir?


Sertifika kodu bir öğrencinin başarısını online bir yöntemle doğrulamak için kullandığı araçtır. Sertifika kodu sosyal paylaşım alanlarında, CV sitelerinde ya da işverene tebliğ etmek için kullanılabilir.


Sertifika kodu bir belge ya da kağıt üzerinde yazılı rakamlar değildir. Sertifika sınavında başarılı olan öğrenciye bu sınavda başarılı olduğunu ispatlayabilecek bir numara verilir. Bu numara Enstitü veritabanlarına kayıt edilir. İşveren bu numarayla Enstitü veritabanından sorgulama yaparak öğrencinin başarısını görünteleyebilir.


Sertifika kodu nasıl alabilirim?


Sınavda başarılı olmanız halinde sertifika kodunuzu göndermekteyiz.


Sertifika kodu ücretsiz mi?


Sertifika kodu ücretsiz olarak tarafınıza gönderilmektedir.


Sertifika kodunu nerede kullanabilirim?


Bu kod sertifika yerine geçer ve dijitaldir. Kariyer.net cv nize, Linkedin profilinize ya da özgeçmişinize ekleyebilirsiniz.


Sertifika kodunu nasıl sorgulayacağım?


sorgu.iienstitu.com adresinden sorgulabilir ve doğrulanabilir.


Sertifika kodu yerine mail ile şablonu sertifika alamaz mıyım?


Bu tip bir gönderimimiz söz konusu değildir. Dilerseniz tasarım programlarıyla yapabilirsiniz.


Ancak tespiti halinde tarafınıza sahtecilik davası açılması söz konusu olabilir.









7 Mart 2016 Sertifika Sınavı Sonuçları ( 29 Şubat Başlangıç Tarihli Eğitim )

14 Mart 2016 Pazartesi

İş Görüşmesine Gitmeden Önce Şirketi Araştırmanın Yolları

İş görüşmesine gitmeden önce şirket hakkında bulabildiğiniz kadar bilgi bulmalısınız. İş görüşmesi için şirket hakkında araştırma yapmak önemlidir. Bu şekilde hem mülakat sorularını cevaplamak için hem de mülakatçıya sorular sormak için hazırlıklı olursunuz. Aynı zamanda şirketin ve de şirket kültürünün sizin için iyi bir uyum olup olmadığını öğrenebilirsiniz.


Şirket hakkında olabildiğince bilgi edinmek için en az 2-3 saatinizi ayırın. Yalnızca şirket web sayfasını inceleyerek mülakata gitmeyin. Genellikle adayları şirketin web sayfasındaki “hakkımızda” bölümüne bakarak iş görüşmesine giderler. Ancak bu kompleks yapılı şirketlerde sizin çalıştığınız departman hakkında daraltılmış bir bilgi vermeyebilir.


İş görüşmesinden önce şirket hakkında araştırma yapmanın belkide en iyi yönü o şirkette çalışan bir arkadaşınıza ya da iş bağlantınıza rastlamanızdır. Araştırma yaparken o şirkette çalışan birisine rastlamak mülakat öncesi alacağınız bir doping gibidir.


Mülakat öncesi şirket araştırması nasıl yapılır?


Şirketin web sayfasını ziyaret edin.

Araştırmanızı nereden yaparsanız yapın bakmanız gereken ilk yer şirketin web sayfasıdır. Her ne kadar klasik bir yöntem olsa da öncelikle şirket web sayfasına göz atmak daha resmi bir yolu tercih etmeniz anlamına gelir. Hem doğru bilgiye ulaşmış olursunuz hem de internet araştırmanız da diğer bilgilerle kıyaslama olanağınız olur. Şirket web sayfasındaki bilgiler yanlış bile olsa kendinizi garanti altına almanız anlamına gelir. Şirketin web sayfasını kaydedin, şirketin misyonunu ve vizyonunu, kuruluş tarihini, sattığı ya da satın aldığı ürünlerini, hizmetlerini, yönetimini ve de şirket kültürünü araştırın. Bu bilgi genel olarak sitenin hakkımızda kısmında mevcuttur.


LinkedIn Kullanın

LinkedIn şirket profilleri ilgilendiğiniz şirket hakkında daha çok bilgi edinmek için çok iyi bir yoldur. Şirketteki bağlantılarınızı, yeni işe alımları, terfileri, iş ilanlarını, ilgili şirketleri ve şirket istatistiklerini görebilirsiniz.


İşleri ve de geçmişleri hakkında bir görüş edinebilmek için mülakatçınızın profiline bakın.


Sosyal medyayı kullanın

Facebook, Google+ ve Twitter kullanın. Güncellemeler için şirketi beğenin veya takip edin.


Başka türlü bulmayacağınız bilgilere erişeceksiniz.


Google ve Google Haberler

Şirket ismini hem Google’da hem de Google Haberlerde arayın.


Bağlantılarınızı Kullanın

Eğer size içeriden bilgi sağlayabilecek bir bağlantınız varsa kullanın. Orada çalışan birisini biliyor musunuz? Yardım edip edemeyeceklerini sorun. Eğer üniversite mezunuysanız, kariyer ofisinize size orada çalışanların listesini verip veremeyeceklerini sorun. Daha sonra bir LinkedIn mesajı yollayın, veya arayın ve yardım isteyin.


Şirket faaliyet raporları


Eğer mülakata gideceğiniz şirket halka açık bir şirketse birçok bilgiye erişiminizin olacağı anlamına gelir. Biraz finansal rapor okuyarak şirketin ne kadar kar ettiğini görebilirsiniz. Daha da önemlisi finansal bilgilerinize dayanarak bir öngörü paylaşırsanız ve bunu mülakatta belirtirseniz daha da iyi olur. Örneğin şirketin önümüzdeki yılda satışlarını %15 oranında arttıracağını tahmin ettiğinizi söylerseniz, hem ciddiyetinizi hem de profesyonel duruşunuzu belli etmiş olursunuz.



İş Görüşmesine Gitmeden Önce Şirketi Araştırmanın Yolları

Bordro ve Bordro Uygulamaları Eğitimi








Bordro ve Bordro Uygulamaları Eğitimi


  • Eğitim Türü: Uzaktan Eğitim

  • Süre: 1 Hafta

  • Eğitmen: Çiğdem Özçakıcılar Arslan

  • Ücret: Ücretsiz

Bordro eğitimi uzaktan eğitim sistemi üzerinden yürütülmektedir.


Bu uzaktan eğitim programı canlı dersler, videolar, ders notları ve testlerle zenginleştirilmiştir. Ders notlarını bilgisayarınıza indirebilir veya çıktısını alabilirsiniz. Canlı dersler genellikle akşam saatlerinde yapılmaktadır. Derse katılamadığınızda dersin tekrarını dilediğiniz zaman izleyebilirsiniz.


Bu eğitime katılmak için bilgisayar, tablet ya da akıllı cep telefonu ve aktif bir internet bağlantınızın olması yeterlidir. Ayrıca güncel bir Adobe Flash Player yüklü olması gerekmektedir.


Bordrolama kavramı genelde hem insan kaynakları hem de  muhasebe ilkelerine dayanmaktadır. İnsan kaynakları yönetimi açısından bakıldığında bordrolama kavramı; işçi ve işveren arasındaki ilişkinin yerini belirlemektir. Muhasebe açısından bakıldığında ise tüm işletmelerin düzenli bir şekilde takip etmesi ve uygulaması gereken işlemlerdir.


Bordrolama ve Bordro Uygulamaları Eğitiminde; özlük dosyası, ücretler, tazminatlar, izinler, asgari geçim indirimi, vergiler, bordro parametreleri ve bordro hazırlama örnekleri geniş kapsamda yer almaktadır. Bu eğitim bordrolamada uzmanlaşmayı sağlamaya yönelik hazırlanmıştır.


Bordro ve Bordro Uygulamaları Eğitiminin Amacı


Bu eğitimin amacı bordrolama işlemleri için kritik temel becerileri geliştirmenize yardımcı olmak ve yasal prosedürleri anlamanıza yardımcı olmaktır.


Özlük dosyası, ücretler, tazminatlar, izinler, asgari geçim indirimi, vergiler, bordrolama parametreleri ve bordro hazırlama örnekleri  geniş kapsamda yer almaktadır. Bu eğitim bordroda uzmanlaşmayı sağlamaya yönelik hazırlanmıştır.


Eğitim Süresi


Eğitim toplam 1 hafta sürecektir. Canlı ders saatleri daha sonra belirlenecek ve katılımcılara duyurulacaktır.


Eğitim İçeriği


  • Özlük dosyası,

  • Ücretler,

  • Tazminatlar,

  • İzinler,

  • Asgari geçim indirimi,

  • Vergiler,

  • Bordrolama parametreleri ve bordro hazırlama örnekleri

Kimler Katılmalıdır?


İnsan kaynakları alanında çalışanların ve personel yönetimi uzmanlarının iş yetkinliklerinde personel özlük işlemleri ve bordrolama uygulamaları çok önemli yer tutmaktadır. Bu eğitime Kariyerine İnsan Kaynakları, personel özlük işlerinde eden veya edecek olanları, mali müşavir sınavına hazırlanan veya bu konudaki stajına devam edenleri kapsamaktadır.


Sertifika Kodu ya da Başarı Belgesi Alma Hakkı


İstanbul İşletme Enstitüsü sertifika kodu ya da başarı belgesi alabilmek için yapılan sınavda en az 50 puan alma şartı vardır.












Eğitim Başvuru Formu

Formu Doldurun













Eğitimin Başlamasına Kalan Süre










Bordro ve Bordro Uygulamaları Eğitimi

13 Mart 2016 Pazar

Üst Düzey Yönetici Asistanı Nasıl Olunur?

Mükemmel bir Üst düzey yönetici asistanı olmak hakkında son zamanlara birçok araştırma yaptım ve bu yazıyı yazmaya karar verdim. Bu konuya dair birçok farklı düşünce ve araştırma var ve birçoğu etkili ve yetenekli bir Üst düzey yönetici asistanı nasıl olunur başlığı altında tavsiye veriyor. Bu konuda uzman olduğumu iddia etmememe rağmen deneyimimin bana neyin işe yaradığı ve neyin işe yaramadığı hakkında birçok bakış açısı sağladığını düşünüyorum. Bunu aynı zamanda bu süre içinde çalışma fırsatı bulduğum diğer Üst düzey yönetici asistanı astlarım üzerindeki gözlemlerimden gelen bilgiye de dayandırıyorum. Mükemmel bir üst düzey yönetici asistanı olmak adına neyin işe yaradığına dair düşüncemi şekillendirmede yardımcı olan birçok akıl hocam ve koçlarım oldu.


Fenomenal Üst düzey yönetici asistanı karakteristiklerini tanımlamak daha çok kendi farkındalığınızı, kişiler arası bağlantılarınızı, duygusal zekanızı, liderliğinizi ve yönetim becerilerinizi geliştirmek ve ilerletmek ile alakalı. Bu fikirde iyi bir dinleyici olmak, insanların duygularını anlamak, bakış açılarını anlamak ve empati kurmak yatıyor.


Üst düzey yönetici asistanı görevleri / olması gerekenler.


Şirketinizi anlamak esastır.


Her şirket bir ürün satar. Satılan o ürün ve şirketin nihai hedefi Yöneticinizi etkili bir şekilde desteklemek ile sonuçlanır. Amaç; gelir arttırmak, yenilikçi pratikler için endüstride bir lider olarak görünmek olabilir. Desteklediğiniz insanlarla oturun ve onlara yardım edebilmek için ONLARIN amaçlarını anlayın.


Bir Üst düzey yönetici asistanı olarak Yönetici için bir iş yöneticisi olmalısınız.


Onların günlük yaşantıları yönetmek, işi daha iyi hale getirmek için işe odaklanmalarını sağlar. Onların takvimlerini yönetmekten ve idari görevlerden daha fazla yapmanız gereken kompleks işler de var. Örneğin müşteriler ile yazışmak veya takım içinde görevleri dağıtmak. Yapmanız gereken şeylerin limiti yoktur. Şimdi birazcık zıt bir şey söyleyeceğim ama lütfen bunu dikkatli okuyun. 13 yıl önce Üst düzey yönetici asistanı olarak işe başladığımda benim unvanım “Kişisel Asistandı”. Her ne kadar Üst düzey yönetici asistanı unvanımı sevsem de bir kişisel asistan olarak anılmak farklıdır. Hayat maalesef normal iş saatlerinde başlayıp bitmez. Sizin yöneticiniz, özellikle yüksek bir profile sahipse ki bu da sizin onların gününü yönetmek için kişisel bir şeyler yapmanız demektir. Size Hitler dönemine gidip çamaşır yıkamanızı veya kişisel ayak işlerini yapmanızı söylemiyorum ama eğer yaklaşan bir yıldönümünü hatırlar, çiçekler sipariş eder ve kişisel bir tatil ayarlarsanız; o zaman şu soru ortaya çıkar: NEDEN OLMASIN?


Mükemmel bir Yönetici Asistanı olmanın çok önemli başka bir açısı da çok güçlü insan becerilerine sahip olmaktır. Çeşitlilik sizin arkadaşınız. Sıradan bir günde, mektuplarımızı büyük şirketlerin CEO’suna ileten kişiye kadar herkesle konuşurum. Yaptığım her etkileşimin diğer insanda değer verdiğim hissini yaratmalı. Diğerlerine ne kadar çok saygı gösterirsem ben ve pozisyonum o kadar saygı görür. Siz yöneticinizin “yüzüsünüz.” Tabi olabildiğiniz en iyi şekilde…


Sosyal beceriler.


Şimdi söyleyeceğim birçok şey sosyal beceriler hakkında. İhtiyaçları önceden bilebilme hakkında (‘”Herkes ne istediğini bilir. Bazıları neye ihtiyaç duyduğunu bilir. Fark ise sizin katma değerinizdir” Alan Weiss’’) veya iletişim hakkında da konuşabilirim.


Bir Üst düzey yönetici asistanı olarak eğitime önem vermeniz çok önemlidir. Odaklanmanız gereken iki eğitim var:


Teknoloji: Bunu yeterince vurgulayamam, çünkü sürekli hareket halinde ve sürekli gelişiyor. TEKNOLOJİDEN KORKMAYIN. O sizin arkadaşınız. O sizin daha fazlasını yapabilmeniz için orada. Siz kendinizi bir uzman olarak gösterseniz bile eminim unuttuğunuz veya bilmediğiniz şeyler vardır. Yeni teknolojiler otlardan daha hızlı çıkıyor. Biz bilginin bulut üzerinde oturduğu, ofislerin tükendiği ve daha çok insanın mobil olarak çalıştığı bir dünyaya girdikçe sizde bunu takip etmeli ve yeni trendlerden haberdar olmalısınız. Bilgili kalmak için yılda en bir veya iki kurs alın, en az.


Yönetim becerileri.


“Daktilo sekreteri” günleri geride kaldı. Bütün gün bilgisayarda yazı yazmıyorsunuz. Büyük ihtimalle yılda bir veya iki proje veya etkinlik yönetirsiniz. Bu yüzden sizin bunda daha iyi olmanızı sağlayacak kurslar alın. Proje yönetimi herhangi bir zamanda herhangi bir role uygulanabilir. Aşamaları, bütçeleri anlamak sizi Yöneticiniz için daha iyi bir iş arkadaşı yapacaktır. İletişim kursları sizin yazışma yeteneğinizi, sunum yapma becerilerinizi ve yönetim masanızda oturma yeteneğinizi arttıracaktır.


Mükemmel bir Üst düzey yönetici asistanı olmak adına benim fikirlerim bu kadar. Büyük ihtimal dahil etmem gereken birçok şeyi unuttum ve bunu okuduysanız bir yorum ve eğer varsa tavsiyenizi de bırakarak katma değer sağlarsınız.


Etkin Yönetici Asistanlığı Eğitimine Katılın



Üst Düzey Yönetici Asistanı Nasıl Olunur?

12 Mart 2016 Cumartesi

İş Hayatında Kadınlar ve 9:00-18:00 Mesaisi

1970’ler; Kadının toplumda değeri yeni yeni artmaya başlıyor… 1980’ler; Kadın iş hayatına hızla atılıyor, ama hala özünde evinin kadını… 1990’lar; Kadınlar patronluğa soyunuyor… 2000’ler; Kadınlar sahada, hatta ülke yönetiminde ön saflarda… 2010’lar; Kadınlar liderlikte erkeklerle eşit şartları kazandılar, peki ya evler ne durumda?


Kabul edelim ki dünya devlerini bir miktar geriden takip ediyoruz. Bu hem ekonomi anlamında, hem teknoloji ve hem de yönetim anlamında bu şekilde. Geriden de olsa bir şekilde akımın bir parçası oluyoruz ama kültürel geçmişimiz ve alışkanlıklarımızla toplumsal inanış acaba kadının hangi halini destekliyor? Çalışan kadını mı, yoksa evinin kadınını mı? Peki ya her ikisini de omuzlamış kadınlar toplum normlarında nerede yer alıyorlar? Konuyu biraz daha derinleştirelim.


1983 yılından bu yana İş Yasası’na göre haftalık çalışma süresi 45 saattir. Buna göre, pek çok iş yeri 9-6, bir kısmı da 8-5 olmak üzere günlük 9 saat civarında mesai yapıyor. Kamu idarelerinin hafta sonu çalışmadıkları, özel sektörün de henüz abartılacak derecede bir rekabet ortamında olmadığı 80’li ve 90’lı yıllarda hafta sonu çalışılan işletmeler pek nadirken, bugün neredeyse hafta sonu mesai yapmayan firmalar parmakla sayılacak kadar az. Bunda elbette pek çok faktörün rolü var. En başta gelişen sanayi ve teknoloji ile rekabetin artması ve firmalar bazında öne çıkmanın ve hayatta kalmanın git gide zorlaşması başı çekiyor. Hal böyle olunca da mesai saatleri yetmez oluyor. Çalışan sayısı kadar, çalışanların donanımları da beklentileri karşılamak üzere gelişmeye başlıyor. Alınan eğitimler, gidilen kurslar ve seminerler iş hayatında yükselmek ve ilerlemek isteyen çalışanın hayatına giriyor. Bu gayretten en çok nasiplenenler de, iş hayatında varlığını kanıtlamaya çalışan kadınlar oluyor.


Kabul edilmesi gereken bir gerçek de, dünyanın artık sadece erkeklerin elinde paraya dönüşüyor olmadığı gerçeğidir. Kadınların sahip oldukları meziyetlere iştahla bakan bir ekonomik yarış söz konusu! Neymiş bu meziyetler? Kıvrak zeka, kibar duruş, sözcükleri kullanma kabiliyeti, duygusal zeka, içgüdüler, ileri görüşlülük, estetik görüntü, saygınlık yaratma, hayranlık uyandırma, pratiklik, düzenlilik, sanatsal bakış açısı, egosal kontrol mekanizması, saldırganlıktan uzak karakter, planlama gücü, koordinasyon becerisi, vs. vs. vs. Kadınların o kadar çok meziyeti var ki artık kadınları iş yaşamından ekarte edebilecek hiçbir güç yok. Çünkü, kadınlarda daha fazla bulunan bazı özellikler var. Bugün hiçbir sektör satış-pazarlama, kreatif üretim, müşteri memnuniyeti ve halkla ilişkiler gibi sosyal kuvvetleri kadınlar olmadan verimli şekilde kullanamaz. Aynı zamanda finans, satın alma, insan kaynakları, kalite yönetimi gibi sayısal ve sosyal kuvvetleri birlikte barındıran alanlarda da kadınlara mutlak ihtiyaç vardır. Zaten biz kadınlar artık bilgiyi ve beceriyi kariyere ve nakite dönüştürmenin hazını almışken, direksiyonu kolay kolay da bırakmayız.


Boğazımıza kadar iş hayatındayken, aynı zamanda yuva kurma, çocuk doğurma ve yetiştirme, ev işleri ile ilgilenme gibi konularda da istifa etmeyi hiç düşünmüyoruz. Kazançla doğru orantılı olarak, 9-6 mesaisindeki kadınların bir kısmı ev işleri ve çocuklarla ilgili profesyonel yardım alırken, birçok kadın bu konularla bizzat kendisi ilgileniyor. Haftanın 5-6 günü sabahtan akşama kadar erkek işleri denilen hesap kitap mevzuları ile mesai harcayıp, iş bitiminde akşam yemeği için alışveriş yaparak mutfak kostümlerimizi giydiğimiz doğrudur. Bir yandan biberon ısıtırken, diğer yandan ertesi gün yapılacak ay sonu toplantısı için planlar yaptığımız da doğrudur. Hatta, veli toplantısına gitmişken birkaç veliden müşteri çıkarttığımız bile doğrudur.


Hal böyleyken, erkek egemen bir toplum olmamızdan dolayı, ev içerisinde kıskançlıklar, mızırdanmalar, şikayetler ve ev tipi mobbingler ile işi bırakmaya zorlananlarımız da oluyor. Pek çoğumuz kayınvalidesinden ya da annesinden “Kızım, erkek dediğin ilgi alaka bekler”, “çocuklar kreşten eve-evden kreşe sefil oldular”, “bu evin hali ne böyle”, “akşam yemeği bizde yiyin bari” başlıklı brifingler de alıyordur. Ev hanımı olmak zordur! Zor!


Kanaatimce biz toplum olarak kıskanma içgüdüsü yüksek bir yapıya sahibiz. Eşimizin ya da akrabalarımızın bize her fırsatta ‘’ya iş, ya ev!’’ dayatması yapıyor oluşu da bu nedenledir. Kimisi kendi ulaşamadığı kariyere eşi, kuzeni, gelini, yengesi, torunu ve kızı da ulaşmasın ister. Kimisi boşlanmak korkusuyla baskı kurar. Kimisi fesattır, kimisi de özünde bir erkeğin yapısını cidden iyi bilir ve yuvanın bu gidişle çatırdayabileceği korkusuyla uyarma maksatlı devreye girer. Sebebi her ne olursa olsun, doğurganlık ve ev çekip çevirme özelliğimiz var diye o eve mahkum kalmamızı reva görenlere sormak gerek; çocuğunuzun ilkokul öğretmeninin bayan olması, hatta mümkünse anne olması tercih ediliyorsa, jinekoloji muayenelerine gidildiğinde doktorun bayan olması tercih ediliyorsa, satış temsilcisi telefonla randevu almak için sizi aradığında bir bayan temsilciye kolay kolay ‘’hayır, doluyuz’’ denilemiyorsa, kabul edin efendiler, kadınlara iş hayatında çok ihtiyacınız var, çok!


Elbette son sözüm ‘’evlisin sen, evde kal’’ diyenlere değil. Esas son sözüm 9-6 yöneticilerine. Sorumlulukları sadece ofisle sınırlı olmayan, mesaisi 24 saat bitmeyen bayan çalışanlarınıza karşı daha esnek ve daha anlayışlı olabilmenizi dilerim. Siz akşam eve dönüp sıcak yemeklerle karşılaştığınız eşinizin kıymetini biliyor ve eşinizin elini sıcak sudan soğuk suya sokmuyorsunuz ya, ofisten sizinle aynı anda çıkan kadın çalışanınız da, her gün yemek saatine eşinizinkiyle yarışabilecek güzellikte bir sofrayı yetiştirmek için çabalıyor. Bilin istedim.



İş Hayatında Kadınlar ve 9:00-18:00 Mesaisi

10 Mart 2016 Perşembe

Etkili İletişim Stratejileri ve Beden Dili Eğitimi








Etkili İletişim Stratejileri ve Beden Dili Eğitimi


  • Eğitim Türü: Uzaktan Eğitim

  • Süre: 1 Hafta

  • Eğitmen: Zuhal Yılmaz

  • Ücret: Ücretsiz

Etkili iletişim stratejileri ve beden dili eğitimi uzaktan eğitim sistemi üzerinden yürütülmektedir.


Bu uzaktan eğitim programı canlı dersler, videolar, ders notları ve testlerle zenginleştirilmiştir. Ders notlarını bilgisayarınıza indirebilir veya çıktısını alabilirsiniz. Canlı dersler genellikle akşam saatlerinde yapılmaktadır. Derse katılamadığınızda dersin tekrarını dilediğiniz zaman izleyebilirsiniz.


Beden dili eğitimi iş hayatında ve sosyal hayatta size birçok fayda sağlayabilir. Karşınızdaki kişinin yalan söyleyip söylemediği ya da karşınızdaki kişinin betimlemek istediği şeyi kolayca anlayabilirsiniz. Bu uzaktan eğitim programı karşınızdaki kişinin aslında ne söylediğinden çok ne anlatmak istediğini ve ne düşündüğünü anlamanıza yardımcı olacaktır.


İletişimi etkili hale getirmek,bir takım stratejilerle güçsüz yanları kuvvetlendirmek ve Beden Dilini doğru kullanabilmekle mümkündür.


Etkili İletişim Stratejileri ve Beden Dili Eğitiminin Amacı


İnsanların kendini ve birbirlerini daha yakından tanımasını ve doğru anlamasını sağlamak amacıyla kendi aralarında daha sağlıklı ve bilinçli iletişim kurmalarına katkıda bulunarak ,iletişimdeki olası çatışmaları önlemek ,dolayısıyla ilişki kalitesindeki verimi arttırmak amaçlanmaktadır. Ayrıca beden dili için teorik ve pratik bilgiler sağlayacaktır.


Etkili İletişim Stratejileri ve Beden Dili Eğitimi Süresi


Etkili iletişim stratejileri ve beden dili eğitimi toplam 1 hafta sürecektir. Canlı ders saatleri daha sonra belirlenecek ve katılımcılara duyurulacaktır.


Eğitim İçeriği


  • İletişim nedir?

  • Etkili iletişim teknikleri nelerdir?

  • Ortak alan-bireysel alan-ortak vizyon?

  • Kaliteli zaman?

  • Yanlış iletişim yöntemleri ve aşma yolları?

  • Başarılı iletişimin gerekliliği?

  • Etkili iletişimde anlama ve anlaşma ve algılama farkı-

  • Kişisel imaj

  • Beden dili nedir?

  • Olumlu ve olumsuz etki yaratacak beden dili özellikleri?

  • Etkili dinleme ve soru sorma becerileri

  • İletişimde kullanılan dilin önemi (sen dili ,ben dili)

  • Geri besleme

  • Rapport (aynalama)

  • Temelde neden iletişim kurarız?

  • Ekip içi etkin iletişim

Kimler Katılmalıdır?


  • Kişisel Gelişimine katkıda bulunmak isteyenler,

  • İletişim becerilerini geliştirmek isteyenler,

  • Topluluğa hitap ederken, sunum yaparken kendine güvenli ve rahat bir izlenim yaratmak isteyenler,

  • Beden Dilini doğru okumak ve kullanmak isteyenler.

Sertifika Kodu ya da Başarı Belgesi Alma Hakkı


İstanbul İşletme Enstitüsü sertifika kodu ya da başarı belgesi alabilmek için yapılan sınavda en az 50 puan alma şartı vardır.












Eğitim Başvuru Formu

Formu Doldurun













Eğitimin Başlamasına Kalan Süre










Etkili İletişim Stratejileri ve Beden Dili Eğitimi

Zaman Yönetiminde Kendinizi Başarılı Görüyor musunuz?

Zaman soyut bir kavramdır ve kendi içinde akıp giden bir kavramlar bütünüdür. Zamanı satın alamayız, biriktiremeyiz, ödünç alamayız ve hiçbir şekilde değiştiremeyiz. Tüm bunları gerçekleştiremezken tek yapabileceğimiz zamanı yönetmektir. Bunun için de etkin bir zaman yönetimi metodu kullanmalıyız.


Zamanı yönetimi; kimilerine göre çok zor kimilerine göre çok kolay bir olgudur. Zaman yönetimi teknikleri uygulamak ne kadar olumlu bir sonuca sürüklese de, zamanı yönetememek  bir o kadar olumsuzluğa sürükleyen bir kavramdır. Doğru kullanılmayan zaman bireyin kendisini ve iş hayatını daha stresli bir hale getirebilmektedir.


Rutin hayatın akışı içerisinde hedeflerimizi gerçekleştirmek ,sosyal  aktivitelerde yer almak ,hobilerimizle ilgilenmek, arkadaşlarımıza veya yakınlarımıza vakit ayırmak gibi yapmamız gereken bir çok durumlar söz konusu olmaktadır. Tüm bunların zamanında gerçekleşmesi  için zamanımızı doğru kullanmamız ve yönetmemiz gerekmektedir .Zaman yönetimi kavramı tam da bu olumsuzlukların giderilmesi hayatın ve iş yaşamının daha planlı olması için yöneticilere eğitim aracı olarak sunulan, ilk kez Danimarka’da ortaya çıkıp tüm dünyaya yayılan bir kavramdır.


Doğan Cüceloğlu’nun İyi Düşün Doğru Karar Ver kitabında zamanın etkili kullanılabilmesi için dört aşamaya yer verilmektedir.


  1. Asama: Yapılacakların listesi. Yapılacakların unutulmaması için yapılan listedir.

  2. Asama: Takvimleme. Yapılacak işleri zaman sırasına koyma işidir.

  3. Asama: Önceliklerin belirlenmesi. Yapılacak islerin önemine göre öncelik tanınması.

  4. Asama: Zamanı yönetmeyi değil, yaşamımızı yönetmeyi odak aldığımız zaman ortaya çıkar. Bu asama, zamana ve ürünlere yönelmek yerine kişilere ve etkili olmaya yöneliktir. Kısaca üretim ve üretim kapasitesi dengesi üzerinde durur.

Zaman yönetimi sürecinde aşamalar belirlenirken dikkat edilmesi gereken bir takım hususlar da vardır:


  • İşleri küçük bölümlere ayırmak hedefe daha kolay ulaşmayı sağlamaktadır.

  • Yapılması gereken o kadar iş vardır ve ertelemeden şimdi yapmak en önemli unsurdur. “Bugünün işini yarına bırakma” sözünün  uygulanması hayatımızı planlı ve düzenli hale getirmektedir.

  • Yaptığınız zaman yönetimi planını uyguladıktan sonra ufak da olsa kendinize ödüller belirlemek bir sonraki planın uygulanmasında daha aktif olmanıza katkı sağlamaktadır.

  • Zaman yönetimi sürecinde bir diğer husus ise verimli saatlerin belirlenmesidir. Algınızın açık olduğu, daha etkin olduğunuz zaman dilimlerini tespit ederek planı daha etkin hale getirmek mümkündür.

  • Takvimleme yöntemini kullanıp yapılacak işlerinizi öncelikli, acil, önemsiz ,gereksiz diye işaretlemek de zaman yönetimi sürecinde etkili sonuçlar vermektedir.

Bu aşamaları gerçekleştirmeye çalışırken bir takım engellerle de karşılaşmak mümkündür. Mükemmeliyetçilik, erteleme, kendine aşırı güven,  güvensizlik ve yüksek kaygı, hayır diyememe, hafife alma ,zaman yönetimi konusundaki önyargılar kişinin zamanı istenilen şekilde yönetememesine ve  planladığı hedefe zamanında ulaşmamasına neden olmaktadır.


Hayatı  yaşanmaya değer kılmak için, zaman olarak verilen bu değerli hazinenin farkına varmamız gerekmektedir. Etkili kullanılan zaman, etkin bir zihnin göstergesidir. “Gençler bilebilse, ihtiyarlar yapabilse” özdeyişi ne kadar doğrudur. Zamanı erken yaşlardan itibaren akıllıca kullananlar, anlamlı ve başarı dolu bir yaşamla ödüllendirilmektedirler. Zamanın değerini bilerek, her anını doğru değerlendirerek ve bilinçli olarak yöneterek ilerlemek her daim hayata anlam katacaktır.



Zaman Yönetiminde Kendinizi Başarılı Görüyor musunuz?